Sayfalar

27 Mayıs 2010 Perşembe

Editoryal: Gençlik ve Spor Bayramınız Kutlu Olsun!

Sevgili Manisalı hemşerilerim,
Bugün bayram! Kurtuluş savaşımızın başlangıcı olarak kabul edilen Atatürk’ün Samsun’a vardığı ve Türk gençliğine armağan ettiği gün. 12 Eylül’e kadar “Gençlik ve Spor Bayramı”; o günden sonra da “Atatürk’ü anma, Gençlik ve Spor Bayramı” adıyla kutluyoruz. Hepimizin bayramı kutlu olsun.
Bu vesile ile bu hafta “Spor ve Sağlık” konusunu ele alacağım. Sporun sağlık üzerine etkileri ile ilgili sorularımı üniversitemizin renkli simalarından, Fizyoloji uzmanı ve aynı zamanda TÜBİTAK- Beyin Araştırmaları Derneği Manisa şubesi başkanı Doç.Dr.Necip Kutlu yanıtladı. Yine bir “Manisalı” olan sevgili arkadaşım Doç.Dr.Hüseyin Yercan’da amatör sporlar sırasında olası sakatlanmalarla ilgili konuştuk ve bunların önlenmesinde bir takım önerilerde bulundu. Kendisi ortopedi uzmanıdır ve daha çok sporcularla ilgili ortopedik problemlerle ilgileniyor. Her iki meslektaşıma da çok teşekkür ediyorum.
Benim spor konusunda sizlere önerilerime gelince…
Kanımca arada bir değil, hep yapılabilecek olanı yapmak gerekiyor. Hiç hareket etmeyip sonra da çıkıp haftada bir gün “deli gibi” spor yapmanın değil sağlığa yararı tam tersine zararı olduğuna inanıyorum. Spor demek mutlaka topla veya maç şeklinde yapılan aktiviteler olarak algılamayınız. Vücudumuzu zorlamadan, tüm eklemlerimizi basitçe hareket ettirmemizde bir spordur ve bence çok da yararlıdır. Ayrıca spor sırasındaki kazalar, yaralanmalara da dikkat ediniz. Bunun için aniden hızlı hareketler yapılmamalı, bir ısınma süreci sonrasında aşırı aktiviteler yapılmalıdır. Şehrimizde hemen her yerde park ve spor alanları mevcut. Bu açıdan çok şanslıyız. Ayrıca üniversitemizin yıllardır hem sporcu hem de öğretmen yetiştirdiği spor akademisinin olması da, şehrimizde daha bilinçli ve profesyonel spor yapılmasına katkı sağlamaktadır. Unutmayınız; her gün ve devamlı yapılan aktiviteleri yapmaya çalışınız ve kilo vermek için spor yapmayınız.
Madem spor bayramı bu hafta biraz da futboldan bahsetmek istiyorum. Öncelikle cumartesi günü Akhisar Belediyespor’un şampiyonluk kupa törenine gittim. Hepsini tebrik ediyorum. Her zaman söylüyorum, futbol sadece bir oyun değildir. Bakın Başbakan Yardımcımız orada bir müjde verdi: Akhisar’a UEFA standartlarında bir stadyum. Günümüzde futbol önemli bir gelir kapısı, bir fabrika demektir. İkinci olarak Bursaspor’u, ve tüm Bursalıları kutluyorum. Olamaz denileni gerçekleştirdiler. Bir Manisalı olarak, bizim de böyle şampiyonluğa oynayan bir takımımız niye olmasın diye düşünmeye başladım bile. Büyük düşünmeyi, çalışarak her zorluğun aşılabileceği mesajını verdiler. Ancak! Burada bir çekincemi de dile getirmek istiyorum: Ülkemizin aldığı puanlar da çok önemli. Geçen yıllarda Sivasspor’da ikinci oldu ama şampiyonlar liginde daha ilk turda elendi. Böylece ülke puanımız geriliyor. Nasılsa şampiyon olduk bu bize yeter denilirse, bu şampiyonluk fayda değil zarar getirmiş olur. Elde edecekleri gelirle, iyi yatırım yapmalılar ve yurtdışında da bizi en iyi şekilde temsil etmeliler; işte o zaman bu şampiyonluk daha da anlam kazanacaktır.
Son olarak Fenerbahçe’ye bir çift lafım var. Çarşıda traş olurken kuaförüm Cemil’le konuştuk. Ya Chelsea gibi tek kale oynar, elli top direkten döner ve berabere kalırsa yine de kızacak mısın, üzülecek misin Fener’e? Demez olaydım. Aynen böyle oldu, dünyaları kaçırdı Fenerbahçe! Yine de kutluyorum hepsini. Çünkü son dakikaya kadar bize şampiyon olabilme heyecanını tattırdılar. Diğer takımlar kaç hafta önceden havlu attılar lige. Fakat yöneticilerin oturup, Avrupa’da başarı peşinde koşan bir takım için en doğru kararı alacaklarını umuyorum.
Sağlıkta Gündem’i okuyun sağlıklı kalın.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder