Sayfalar

4 Mayıs 2010 Salı

20 Ocak 2010 Tarihli Sağlıkta Gündem: KATARAKT

KATARAKT: Çözüm Cerrahi

Sevgili Manisalı hemşerilerim,
Geçen hafta beyaz baston körler haftası nedeniyle göz sağlığını ve körlüğe en çok neden olan hastalıkları sizler için araştırdık. Yoğun ilgi olması ve sayfamızdaki yer kısıtlılığı nedeniyle önemli körlük nedenlerinden biri olan ve sık görülen kataraktı bu haftaya bıraktım.
Katarakt terimi Yunanca katarraktes (şelale) kelimesinden gelmektedir, çünkü o yıllarda kataraktın beyinden gelip lensin önüne akan kıvamlı bir sıvı olduğu sanılıyordu. Ancak günümüzde biliyoruz ki katarakt, lensin (göz merceğinin) saydamlığının azalmasıdır. Lenste çok küçük bir lekeden lensin tamamen buz camı görüntüsü almasına kadar uzanan her türlü opasiteyi (kesifliği) kapsayan bir terimdir.
Bu hafta katarakt hakkında sorularınızı Devlet Hastanesi Göz Hastalıkları uzmanımız Dr.Hülya Deveci yanıtladı. Katarakt tedavisi ile ilgili sorularınızı ise yine aynı hastaneden Dr.Fehmi Anıl yanıtladı. Her iki uzmanımıza da çok teşekkür ederim.
Günümüzde kataraktın en iyi tedavisinin halk arasında “lazerli tedavi” olarak bilinen “FAKO” olduğunu biliyoruz. Bu ameliyat hakkındaki bilgileri de Merkez Efendi Devlet Hastanesi Göz Hastalıkları uzmanı ve sevgili eşim Dr.Bilge Müezzinoğlu yanıtladı. Sizler adına hepsine çok teşekkür ederim.
Tüm duyu organlarımız çok önemli. Ama sanıyorum ki görmek hepsinin bir adım önünde yer alıyor. Etrafımızı algılamada en önemli fonksiyonların başında geliyor. Tabii ki hastalıkları bu kadar değil. İnşallah ilerleyen haftalarda diğer göz hastalıkları ile ilgili sorularınızı uzmanlarımız yine yanıtlayacak.
Haftaya konumuz “Göğüs Cerrahisi”. Çoğu zaman biz hekimlerin bile karıştırdığı, tam olarak hangi hastaların başvurması gerektiğini bilemediğimiz bir uzmanlık alanı. Manisa’daki her 3 hastanemizde de bu konuda çok deneyimli uzmanlarımız var. Haftaya sizlere bu uzmanlık dalını, hangi hastalıklarla ilgilendiklerini tanıtmaya çalışacağım. Çok zor ve önemli anlarda hayatımızı kurtaran bu hekimlerimizi daha yakından tanıyacağız.
Bu arada “Sağlıkta Gündem” sayfasının sizlerle buluşmasını sağlayan gazete yöneticilerimize, her hafta benimle söyleşilere katılan foto muhabirimiz Erol beye, yazıları derleyen Hülya hanıma ve tabii ki bu sayfayı bu şekilde mükemmel bir görsellikte hazırlayan Nuri beye çok teşekkür ederim. Uzmanlarımıza zaten her yazımda teşekkür ediyorum. En büyük teşekkür de siz okuyucularımıza…
Özellikle merak etiğiniz ve araştırmamı istediğiniz konuları göndermeye devam ediniz. Merak etmeyin sırayla hepsini araştıracağım.
“Sağlıkta Gündem”i takip edin, sağlıklı kalın.

Manisa Devlet Hastanesi Göz Hastalıkları Uzmanı Dr.Hülya Deveci: Katarakt görme keskinliğini azaltır

Katarakt nedir ve nasıl oluşur?
Katarakt, göz içi merceğinin saydamlığını yitirmesidir. Bunun birçok nedeni vardır. En sık görülen ilerleyen yaşa bağlı gelişen şeklidir. İleri yaşta ortaya çıkan bu kataraktın nedeni mercek içindeki bazı dengelerin bozulması, protein ve eski hücrelerin birikmesi ve dışarı atılamamasıdır.
Ayrıca şeker ve tiroid bezi hastalıkları, tansiyon yüksekliği, şişmanlık, sigara ve içki bağımlılığı gibi problemler de katarakta neden olmaktadır. Ayrıca uzun süreli ultraviyole ışınlarına maruziyet de katarakt nedenleri arasındadır. Gözün bazı hastalıkları ve enfeksiyonları da katarakta neden olmaktadır.
Kortizon ve bazı ilaçların uzun süreli kullanımı C vitamini eksikliği de nedenler arasındadır. Göze künt veya delici travmalar da katarakta neden olmaktadır.
Bir grup katarakt da doğuştan görülmekte bunların bir kısmının nedeni bilinmezken bir kısmı da anne karnında geçirilen enfeksiyonlar veya kalıtsal nedenlerle gelişirken bir kısmı da Down sendromu gibi bazı sendrom ve hastalıklarla beraber görülmektedir.

Kataraktın belirtileri nedir?
Katarakt görme keskinliğini azaltır. Farklı katarakt tiplerinin görme keskinliğine etkileri değişiktir. Bir kısmında özellikle ışıkta ve yakına bakışta görme azalırken bir kısmında başlangıçta yakın görme iyi olup uzak görme bozulmaktadır. Hatta başlangıçta gelişen miyopiye bağlı yakın görme düzeldiğinden kişiler durumlarından çok da şikayetçi değillerdir. Ancak katarakt ilerledikçe uzak görmede olduğu gibi yakın görme de bozulur.
En sık yakınmalardan birisi ışıkta göz kamaşmasıdır. Ayrıca tek gözde çift görme de önemli belirtilerdendir.

Katarakt hastalığını nasıl teşhis ediyorsunuz?
Önce hasta şikayetleri dinlenir. Her iki gözde görme keskinliği düzeyine bakılır. Cihazlarla hastanın gözünün ön ve arka kısmının muayenesi yapılır. Hastaların gözbebeği özel damlalarla büyütülerek ayrıntılı muayene yapılır. Ayrıca gözün arka kısım muayenesinde sinir tabakası da incelenerek hastanın ameliyattan fayda görüp göremeyeceği anlaşılır. Katarakt yoğunluğu nedeniyle ışık ile arka kısmın görülemediği durumlarda ultrason ile muayene yapılır. Ayrıca göz içi basıncı ölçümü ile glokom varlığı araştırılır.
Bebeklerde göze ışık düşürüldüğünde normalde sinir tabakasından kaynaklanan kırmızı yansımanın kaybolduğu hatta dışarıdan bakıldığında da fark edilebilen, gözbebeğinin ortasında beyaz renk görünür.

Katarakt iki gözde birden mi ortaya çıkar?
Genellikle iki gözde birden ortaya çıkar. Ancak kataraktın yoğunluğu benzer olmakla beraber bir gözde diğerinden daha az veya daha çok olabilir.
Tek gözde görülen kataraktlar ; künt veya delici travma, üveit, gece körlüğü gibi bazı göz hastalıkları beraberliğinde, gözbebeğini küçülten damlaların uzun süreli kullanımı ve bazı doğumsal katarakt tipleridir.

Katarakt hangi yaşlarda görülür?
Bebeklerde dahil olmak üzere her yaşta insanda görülebilir. Orta yaşlarda nadirdir. Yaş ilerledikçe sıklığı artar. 50-59 yaş arasında olanların %65’i, 80 yaş üzerinde olanların hepsinde kesiflik bulunur. Fakat bu kesiflik görmeyi her zaman kayda değer bir şekilde bozmayabilir.

Manisa Devlet Hastanesi Göz Hastalıkları Uzmanı Dr.Fehmi Anıl: Katarakt Nedenleri

Katarakt kimlerde en sık görülüyor?
Katarakt genelde bir yaşlılık hastalığı olarak bilinir. Kataraktlı hastaların % 90’ından fazlası 60 yaşın üzerindedir. Daha az oranda olmak üzere her yaş grubunda görülebilir.

Katarakt nasıl oluşuyor?
Katarakt, oluşum nedenlerine ve yaşa göre 4 grupta incelenir:
1.Yaşa bağlı katarakt: Katarakt en sık yaşlanmaya bağlı olarak ortaya çıkar. Bilinen bir sebebi olmamakla birlikte beslenme, ultraviole ışınları, sigara ve çeşitli çevresel etkenler gibi risk faktörleri oluşumda rol oynayabilir.
2.Doğumsal katarakt: Bebekler ve çocuklarda görülen kataraktlardır. Gebelikte ilaç kullanımı, annenin gebelikte geçirdiği hastalıklar, akraba evliliği ve metabolik hastalıklar sebep olabilir.
3.İkincil katarakt: Her yaşta görülebilir. Şeker hastalığı, hipertansiyon, böbrek hastalığı gibi sistemik hastalıklarda; glokom, üveit gibi göz hastalıklarında ortaya çıkabilirler. Ayrıca kortizon gibi bazı ilaçların uzun süreli kullanılması katarakta yol açabilir.
4.Travmatik katarakt: Her yaşta görülebilir. Göze gelen künt darbeler veya delici yaralanmalar katarakta neden olabilirler.

Kataraktın tedavisi nedir?
Kataraktın tedavisi cerrahidir. Cerrahi dışında tedavi yöntemi yoktur. Kataraktı durduran veya gerileten bir ilaç halen bulunamamıştır. Gözlüğün kataraktın gelişiminde ve ilerlemesinde bir etkisi yoktur.

Kimlere tedavi gerekir?
Kataraktı belirli bir seviyeye gelmiş, görme fonksiyonu etkilenmiş ve bozulmuş kişilere tedavi gerekir.

Her Katarakt Tespit Edilen Kişiye Ameliyat Gerekir mi? Ne zaman ameliyat gereklidir?
Bebekler ve çocuklarda görülen kataraktların teşhis edildiğinde en kısa zamanda ameliyat edilmesi gereklidir. Bunun dışındaki kataraktlar ise günlük yaşam aktivitelerinde kısıtlamaya neden olduğunda cerrahi tedavi düşünülmelidir. Gazete okumak, araba sürmek, televizyon seyretmek gibi işlerin katarakta bağlı görme kaybı nedeniyle istenildiği gibi yapılamadığı durumda kataraktın tedavisinin düşünülmesi gerekir. Katarakt ameliyatı acil bir ameliyat değildir. Muayene sonucunda göz doktoru ve hasta konuşarak ameliyat zamanı planlanabilir.
Ancak göz tansiyonuna neden olan bir katarakt veya şeker hastalarında lazer tedavisini engelleyen bir katarakt ileri derecede görme şikayeti yapmasa da alınmalıdır.

Katarakt Ameliyatı Yapılmazsa veya Çok Gecikilirse Ne Olur?
Eskiden ameliyat için kataraktın olgunlaşması beklenirdi. Günümüzde bu geçerli değildir. Kataraktın olgunlaşmasından önceki dönemde ameliyatı daha kolay ve iyileşme daha çabuk olur. Tedavinin gecikmesi kataraktın daha da sertleşmesine neden olur. Bu durumda ameliyat daha zor ve problemli olabilir.
Ayrıca ameliyatın gecikmesi veya hiç ameliyat edilmemesi durumunda katarakt gözde tansiyon artışı yani glokom ve göz içi iltihabı yani üveit gibi göz hastalıklarına yol açabilir.

Merkez Efendi Devlet Hastanesi Göz Hastalıkları Uzmanı Dr.Bilge Müezzinoğlu: FAKO-Lazerli göz ameliyatı

FAKO ameliyatının özelliklerini anlatabilir misiniz?
“Fako” tekniği halkımız arasında genellikle “lazerle katarakt ameliyatı” veya “dikişsiz katarakt ameliyatı” olarak biliniyor. Bu teknikte dikiş olmadığı için ameliyat sonrası iyileşme daha hızlı ve astigmatizma en düşük düzeydedir. Dikiş yoktur çünkü tüm ameliyat sadece 2-3 mm genişliğindeki kesiden yapılır. Katarakt, yani kesifleşmiş, saydamlığını yitirmiş göz merceği ultrason dalgaları veren bir cihaz ile küçük parçalara bölünür ve emilerek vücut dışına alınır. Yerinde bırakılan arka kapsül üzerine katlanabilir göz içi lensi yerleştirilir. Bu ameliyatta kullanılan mercekler de dikişli katarakt ameliyatında kullanılan merceklerden farklıdır. Hangi teknikle olursa olsun katarakt ameliyatından sonra eğer hasta uzağı gözlüksüz tam görecek şekilde ayarlanmışsa, yakını gözlüksüz göremeyecektir. Fako ameliyatından sonra kişiye uygun yakın gözlüğü genellikle 3. hafta civarında verilebilir.

Bu ameliyat sırasında kişi ağrı duyar mı?
Katarakt ameliyatı genel, lokal (yerel uyuşturma) veya topikal anestezi (damla ile uyuşturma) ile yapılabilir. Çocuklarda, kulağı iyi duymayanlarda, çok endişeli- heyecanlı kişilerde genel anestezi tercih edilir. Diğer durumlarda lokal anestezi yani iğne ile göz çevresine ağrı hissini giderici ilaç enjekte edilmesi tercih edilir. Fako ameliyat tekniğinde eğer hastamız uyumlu ve sakin ise lokal anesteziye de gerek yoktur. Göz damla ile uyuşturularak ameliyat yapılabilir.

Ameliyat Ne Kadar Sürüyor?
Ameliyat süresi fako tekniğinde genelde 15-30 dakika civarındadır. Ancak çok beklemiş ve sertleşmiş kataraktlar, travma sonucu oluşmuş kataraktlar, gözbebeği yeterince genişlemeyen gözler gibi durumlarda süre biraz daha uzayabilir.

Ameliyat Sonrası Bakım Nasıldır?
Hastaya katarakt ameliyatı olması gerektiği söylendiğinde, genelde bakım için kimin bulunacağına dair bir endişe oluyor. Ancak bilinenin aksine katarakt ameliyatından sonra hiçbir yardımcıya gerek yoktur. Damla ile anestezi yapıldığı için hasta ameliyattan hemen sonra bile özel bir bakıma ihtiyaç duymaz. Tek yapılması gereken damlaların saatinde damlatılmasıdır ve kişi bunu kendisi kolaylıkla yapabilir.
Ameliyat sonrası bakım hekimler arasında farklılık gösterebilmektedir. 1 gün kalmayı öneren hekimler olduğu gibi aynı gün taburcu edilmesi de söz konusu olabilir. Eğer aynı gün taburcu olunduysa ameliyat sonrası birinci günde hekime mutlaka kontrole gelmek gereklidir. Ben hastalarıma ameliyat sonrası erken dönemde kesi yerini dış darbelerden korumak amacıyla, önceleri hem gece hem gündüz, sonraları da sadece geceleri olmak üzere koruyucu bir göz şildi (kalkan) kullanmalarını tavsiye ediyorum. Ayrıca ameliyattan sonraki erken dönemlerde fazla eğilmemeleri, yorucu egzersiz yapmamaları, gözlerini ovuşturmamaları, kabız kalmamaları ve aşırı öksürmemeleri de önemlidir. Banyo genellikle 1. haftada göze su ve sabun kaçırılmadan rahatlıkla yapılabilir.

Katarakt ameliyatı sonrasında kontroller ne sıklıkta yapılıyor?
Ameliyat sonrası dönemde hekimin önereceği antibiyotikli ve kortizonlu göz damlaları iki-üç hafta, bazen daha da uzun süreyle kullanılır. Hekimler arasında ufak tefek uygulama farkları olabilmekle beraber, ameliyat sonrasında hastalarımızı genellikle 1. gün, 1. hafta ve 1. ayda kontrole çağırmaktayız. Bu kontroller hem ameliyata bağlı olabilecek problemleri erken teşhis etme, hem de gerekiyorsa nihai gözlüğün verilmesi için gereklidir.

Ameliyat sonrası her hasta iyi görebiliyor mu?
Katarakt ameliyat sonrası görmeyi etkileyen çeşitli durumlar vardır. Örneğin katarakt olan gözde ambliyopi (göz tembelliği; çocukluktan bu yana az görme), göz tansiyonuna bağlı göz sinirinde ve kataraktın arkasında görme merkezinde hasar varsa katarakt ameliyatı kusursuz bir şekilde yapılsa bile görme açısından fayda sağlamayabilir. Bu nedenle ameliyat kararı verilmeden önceki muayene çok önemlidir. Katarakt dışında hiçbir hastalığı olmayan bir gözün, ameliyatı da iyi yapılmış ise evet iyi görmemesi için hiçbir sebep yoktur.
Ancak hastalar tarafından zaman zaman yanlış anlaşılan bir durum da ameliyattan sonraki yakını görememe durumudur. Katarakt, başlangıç aşamasında yakını gözlüksüz göremeyen hastalarda bazen yakını gözlüksüz olarak görebilmelerini sağlar. Ancak bu yalancı bir iyileşmedir. Çünkü bu aşamada aslında uzağı görme azalıyordur, zaten bir süre sonra da hasta yakını gözlükle dahi görememeye başlayacaktır. İşte bu yalancı iyileşme döneminde hasta katarakt ameliyatı olduğunda, ameliyattan sonra hasta yakını göremez ve bu durumu ameliyatın kötü gittiğine yorar. Böyle bir şey söz konusu değildir. Katarakt ameliyat olan herkes, uzağı tam görecek şekilde mercek numarası ayarlanmışsa, yakını gözlüksüz göremeyecektir. Ameliyattan sonra yakını gözlüksüz görebilenler aslında uzağı gözlükle çok daha iyi görebilecektir.