Sayfalar

22 Nisan 2010 Perşembe

Celal Bayar Üniversitesi, Tıp Fakültesi Ortopedi ve Omurga Cerrahisi Uzmanı Yrd.Doç.Dr.Serkan Erkan: Skolyozu ameliyat ile başarıyla düzeltebiliyoruz

Skolyoz (Omurga Eğriliği) Nedir?Skolyoz diye adlandırılan durum, omurganın arkadan bakıldığında C ya da S şeklini almasıdır. Boy kısalığına, estetik görünüm bozukluğuna, akciğer kapasitesinin daralmasına, psikolojik bozukluklara, ileri yaşamda kireçlenme eklenince de bel ve sırt ağrılarına neden olmaktadır. Sırt ağrılarını sadece okul çantalarının yanda taşınmasına bağlamak doğru değildir; oturma alışkanlıkları, çocuğumuzun çalıştığı ev ve okuldaki masaların ve sandalyelerin yüksekliği omurga sağlığı açısından önemlidir.

Doğuştan mı oluyor?
Skolyozun pek çok nedeni vardır. Hastaların %80-85’inde idiopatik tip skolyoz mevcuttur. İdiopatik kelimesinin anlamı belirli bir nedene bağlı olmamasıdır. Skolyoz ailenin birden fazla üyesinde aynı veya farklı kuşaklarda ortaya çıkabilir. Skolyoz çocuğun veya ailesinin yaptığı veya yapamadığı bir nedene bağlı olarak gelişmez. Oturma ve duruş bozuklukları, ağır çanta taşımak skolyoza neden olmaz. Asıl anlaşılmayan konu eğriliği artıran faktörlerin bilinememesidir. Skolyoz tam anlamıyla sağlıklı çocuklarda gelişebileceği gibi, beyin felçli, kas hastalığı olan, ve çocuk felçli çocuklarda da oluşabilir. Doğumsal omurga anormallikleri ve bağ dokusu hastalıkları da sebepleri arasındadır. Down sendromu da neden olabilir

Çocuklarda omurga eğrilikleri nasıl fark edilir?
Omurga eğrililiklerinin en çok görülen bulgularından bir tanesi sağ tarafta belirginleşen kürek kemiği çıkıntısıdır. Bir omuz diğerinden daha yüksek olabilir ve çocuk bir tarafa doğru eğilmeye meyillidir. Kalça kemikleri simetrik olmayabilir ve biri diğerinden daha yüksekmiş gibi görünür. Omurga eğriliklerini bozuk duruş ile karıştırmamak gerekir. Sıklıkla omurga eğriliklerinin ilk belirtilerinden bir tanesi daha önce giyilebilen giysilerin vücuda tam olarak oturmamasıdır. Bu kızlarda eteğin veya giysilerin çizgilerinin asimetrik olması ile belirginleşir. İnce yapılı, hızla boy atan kız çocuklarında daha sık izlenir. En çarpıcı bulgulardan bir tanesi omurga eğriliği olan bir çocuğun öne eğilmesi ile ortaya çıkan kaburga çıkıntısının belirginleşmesidir. Esasen kozmetik bir sorundur. Gövde ve omuz dengesinde bozulmaya, sırtta kamburluğa neden olur. Otuzlu yaşlara kadar ağrı yapması beklenmez.

Akraba evliliğinin önemi var mı?
Akraba evlilikleri skolyozun oluşma riskini artırabilir.

Doğum travmaları neden olabiliyor mu?
Doğum travmalarının skolyozun nedeni olduğunu gösteren bir çalışma yoktur.

Sonradan gelişebiliyor mu?
Skolyoz doğumsalda olabilir yada ileri yaşlarda da görülebilir en sık görülen tipi adölesan idiopatik tipidir ve 12 yaşından sonra görülmeye başlar.

Skolyoz gittikçe artar mı?
Çocuk 18’li yaşlara gelene kadar yani diğer bir deyiş ile iskelet gelişimini tamamlayana kadar eğrilik ilerleyebilir. Bunun için düzenli aralıklar ile bu işte uzmanlaşmış hekimler tarafından takip edilmelidir.

Durdurmanın bir yolu var mı?
Eğriliğin 20-40 derece olduğu durumlarda Ortez (korse) eğriliğin ilerlemesini önler, ancak düzeltmez.

Milwaukee kuşağı nedir, tedavide yeri var mı?
Milwaukee kuşağı skolyoz tedavisinde kullanılan vücuda giyilen yardımcı cihazlardan bir tanesidir. Günde 16 veya daha fazla saat takılmasının eğriliğin ilerlemesini %90 dan fazla önleyebildiği gösterilmiştir. Erişkinde eğrilik, yıllar içinde yavaş ilerlediği için korse (ortez) kullanmak pratik çözüm olmaz.

Skolyozun tedavisi nedir?
Tedavi yaklaşımları yaşa göre değişse de esasen 3 ana başlık altında toplanabilir. İzlem, korse tedavisi ve cerrahi. Tedavi planlaması için kesin kullanılacak şablonlar yoktur. Tedavi eğriliğin boyutlarına, neden olduğu kozmetik soruna ve varolan büyüme potansiyeline göre değişir. Hastanın iskelet gelişimi yönünden hangi aşamada olduğunu, dolayısıyla var olan büyüme potansiyelini değerlendirmek için takvim yaşı yeterli değildir. Radyolojik olarak en sık kullanılan yöntem iliak apofiz ossifikasyonu (Leğen kemiğinin kemikleşme miktarı)dur. Diğer yöntemler ise, koltuk altı ve kasık bölgesi kıllanmasının başlaması ve kızlarda adet görmenin başlamasıdır. 20 derecenin altındaki eğrilikler hangi yaşta olursa olsun tedavi gerektirmez. Ancak bu derecede bir eğrilik gelişimine tamamlamamış bir çocukta takip gerektirir

Hangi durumlarda kesinlikle ameliyat öneriyorsunuz?
Teşhis yapıldıktan sonra hastalar 3-6 aylık aralarla izlenir. Hızlı ilerleme gösteren vakalar sık aralıkla diğer vakalar 6 aylık aralarla izlenir. Her kontrolde röntgen çekilerek eğriliğin derecesi ölçülür. İlerleme olup olmadığı tespit edilir. İzleme sırasında eğriliğin derecesi hızla artar, 40 dereceye ulaşırsa ve hastanın büyüme indeksi (Risser belirtisi) 1-2 ise ameliyat edilmesi gerekir. Hızlı ilerlemeyen dengeli eğriliklerde 40-45 derecelerde izlemeye devam edilebilir. Diğer önemli bir faktör gövde dengesinin bozulmasıdır. Denge bozulmuşsa hızlı ilerleme olmasa da 40 derecelerde ameliyat kararı alınabilir. Diğer önemli bir faktör eğriliğin yeridir. Özellikle aşağı bel bölgesini olumsuz etkileyen eğriliklerde ameliyat gerekebilir. Bunun dışında büyümesi durmasına rağmen erişkinlerde 50 derecenin üzerinde eğrilik, denge bozukluğu ve ağrı varsa yine ameliyat gerekir.

Ameliyatın riskleri var mı?
Ameliyat kararı, hasta ve ailesi ile birlikte alınır. Karar verildikten sonra ameliyatın, riskleri ve faydaları aileye izah edilir. Büyüme çağında veya genç hastalarda özellikle omurga esnekse tek seanslı arkadan yapılacak olan skolyoz ameliyatının riski oldukça düşüktür. Ancak ameliyatın bu konuda uzmanlaşmış kişilerce yapılması halinde risk düşüktür. Bugün artık skolyoz ameliyatları bu konularda uzmanlaşmış kişiler dışında yapılmamaktadır.

Ameliyat ne kadar sürer, hasta ne zaman iyileşir?
Ameliyat ortalama 3,5-4 saat süren ortopedik cerrahinin en uzun ameliyatlarından biridir. Ameliyattan sonra hasta 3. gün ayağa kaldırılır, oturma ve tuvalete gitmesine izin verilir. 7 veya 8’inci günlerde dikişler alınır. 1 ay süre ile ev içinde harekete izin verilir. Ameliyat sonrası cerrahın kararına göre bazı hastalarda 1-2 ay korse kullanılabilir. 2 senesi dolan hastalar takipten çıkarılır. 6 aydan sonra hasta şiddetli egzersizler dışında normal sosyal yaşama girmiş olur. Yüzme ameliyat sonrası faydalıdır. 6 hafta sonrasında yüzmeye izin verilir. Sert eğriliklerde ve erişkin hastalarda genellikle birincisi önden ve ikinci basamağı arkadan olmak üzere iki kademeli ve ortalama 8 saat süren bir ameliyat gereklidir. Önden yapılan ameliyatta omurga gevşetmesi yapılır. İkinci seansta metal çubuklarla düzeltme yapılır. Büyümesi durmamış olan çocuklarda ameliyat yapılacaksa erken yapılması gerekir. Doğuştan olan skolyozlarda ilk 5 yaş içindeki bazı düzeltici veya büyümeyi düzenleyici, implant kullanılmayan ameliyatlar yapılır. Bu çocuklarda dışardan alçı tespiti yapılır.

CBÜ Tıp Fakültesi Fiziksel Tıp ve Rehabilitasyon Uzmanı Doç.Dr.Canan Tıkız: Bel eğriliğinde fizyoterapi çok önemlidir!

Bazı duruş bozuklukları ve hatalı hareketler skolyoza neden olur mu?
Skolyoz çocukluk ve gençlik döneminde daha çok kas ve sinir hastalıklarına (çocuk felci, kas erimesi), doğuştan olabilen ve omurganın gelişimi esnasındaki birtakım kusurlara bağlı olarak yada bilinmeyen nedenlerle ortaya çıkar. İleri yaşlarda ise kemik erimesine ve kireçlenmeye ikincil olarak meydana gelebilir. Tek başına duruş bozukluklarının skolyoza neden olması nadirdir, ancak skolyoz varsa eğriliğin artışına ve kifoz dediğimiz kamburluğa neden olabilirler. Özellikle gelişme çağındaki çocukların okul sıralarında yada uzun süre bilgisayar başında oturuş ve duruş bozuklukları, okul çocuklarında sırt çantalarının aşırı ağır olması, ergonomik olarak tasarlanmaması, doğru ve uygun şekilde taşınmaması, hem doğrudan mekanik yüklenme ile hem de duruşu bozarak bel ağrılarına ve skolyoza neden olur. Uzun süre örgü, dantel gibi el işi yapan bayanlarda da oturma bozukluğuna bağlı omurga da eğrilikler görülebilir.

Skolyozda Fizyoterapinin yeri var mı?
Özellikle tedavi edici skolyoz egzersizleri önemlidir. Eğriliğin derecesi düşükse (20 derecenin altında) ve eğriliğin hızla ilerlemesine neden olacak altta yatan kas ve sinir hastalığı yoksa egzersiz tedavisi tek başına yeterlidir. Ciddi eğriliklerde ise egzersizler, korse tedavisi ve gerekiyorsa cerrahi tedaviye yardımcı olarak önerilirler. Egzersizlerin amacı omurga esnekliğini arttırmak, kas ve bağların yorgunluğuna bağlı rahatsızlığı engellemek, kas gücünü, dayanıklılığını ve fonksiyonunu arttırmaktır. Son dönemlerde yoğunlaştırılmış Skolyoz Rehabilitasyon programları da uygulanmaya başlanmıştır. Kişiye göre düzenlenen bu özel egzersiz programında hastanın asimetrik duruşunun düzeltilmesi ve günlük yaşam aktiviteleri sırasında düzgün bir duruşa sahip olması hedeflenir. Hastalar 4–6 hafta süresince ve günde 4 saatlik yoğun bir egzersiz programlarına katılır. Egzersizlerin temelinde; solunum egzersizleri, proprioseptif uyarılar ile doğru duruşu öğrenmek ve korumak, farklı denge ve hareket egzersizleri ile eğrilik tarafını düzeltmek ve tekrar denge ve normal hareketi sağlamak vardır.
İlerleme gösterdiği saptanan ve 25 derecenin üzerindeki skolyozlarda korse tedavisi uygulanır. Korse kullanımı tercihen günde 22-23 saat olmalıdır. Korsenin takılmadığı saatlerde egzersizlere devam edilmelidir. Korse tedavisinde başarı oranı yaklaşık % 50’dir. Korse giymenin getirdiği sınırlamaları kabullenmek, ergenlik çağındaki gençler için zordur. Ancak fizik tedavi uzmanları ve ortopedistlerin, hastalara korse kullanımının önemini açıklamaları ve korsenin vücuda rahat oturmasını sağlamaları, hastaların tedaviye uyumunu arttırır ve hastanın zorluklarına alışmasına yardımcı olur. 40 derece veya üzerindeki skolyozlarda, eğrilik kemik büyümesi durduktan sonra da artmaya devam edebileceği için, genelde ameliyat ile düzeltme gerekir. Tedavi edilmeyen aşırı skolyozlar, azalan akciğer kapasitesine bağlı olarak kalp ve akciğer problemlerine, sırt ağrılarına, fiziksel bozukluklara, omurgada bozukluklara neden olabilirler.

Hangi yaş grubunda hangi hareketleri öneriyorsunuz?
Çocuk ve gençlerde karın ve kalça kaslarını güçlendirme egzersizleri, omurganın esnekliğini arttırıcı egzersizler yapılmalıdır. Bunun için yapılan başlıca egzersizler; postür egzersizleri , germe egzersizleri ve kas dengesini arttırıcı egzersizlerdir:
1-Postür egzersizleri: Postür için en önemli egzersiz pelvik tilt egzersizidir. Pelvik tilt sırasında karın kasları önemlidir. Bu nedenle karın kasları güçlendirilmelidir.
2-Fleksibiliteyi Arttırıcı Egzersizler: Bunlar germe egzersizleri olup asimetrik egzersiz grubu içinde yer alınır. Zeminde yapılan yüzme ve emekleme hareketleri omurgayı gerebilir. Kedi deve hareketleri ile sırt ve karın kasları güçlendirilerek esnekliğin arttırılmasına çalışılır.
3-Yana ağırlık aktarma egzersizleri: Aktif olarak postüral düzeltme yapılır. Hasta eğriliğin konveksitesinin tersi yönünde gövdesiyle ağırlık aktarımı yapar.
4-Solunum Egzersizleri: Solunum kaslarını güçlendirmek için göğüs kafesinin dirençli egzersizi uygulanır. Göğüs kafesinin alt yarısının hareketini arttırmak için, karın-göğüs solunumu öğretilmelidir .
5-Kas Dengesizliğinin Düzeltilmesi: Sinir-kas hastalıkların seyri sırasında skolyoz görülebilir ve etyolojisinde kas dengesizliği sorumlu tutulmaktadır. Bu durumda belli kas gruplarına yönelik dirençli egzersizler verilir .

Ameliyat olmayan/olamayan hastalara fiziksel hareket açısından önerileriniz?
Skolyoz daha çok gelişme çağındaki çocuklarda görüldüğü için skolyozun ilerlemesini ve neden olduğu rahatsızlıkları azaltmak için bir takım önlemler alınmalıdır. Çocuklara doğru duruş ve vücudu kullanış alışkanlıkları kazandırılmalı, uygun sırt çantası kullanımı sağlanmalı, taşınılan yük miktarını azaltmak için okulda dolaplar olmalı, bilgisayar kullanırken vücut doğru kullanılmalı, sandalye, monitörün yüksekliği, uzaklığı, klavyenin yeri kullanıcıya uygun olmalı, bilgisayar uzun süreli kullanılmamalı, okuldaki masanın, sandalyenin yüksekliği, ölçüleri çocuğa uygun olmalı. Bu önlemler dışında skolyoz egzersizlerinin düzenli yapılması ve hareketsiz bir yaşam tarzından ziyade düzenli spor aktivitelerinin yapılması önerilir. Ancak spor yapılırken aşırıya kaçılmamalı, aşırı fiziksel aktivitelerin omurgayı destekleyen yapılarda yıpranmaya neden olabileceği unutulmamalıdır.

Ameliyat sonrası ne tür hareketler yapılmalı?
Ameliyat sonrasında hastalar aktif yaşamlarına devam etmelidir. Ameliyatın 2-3. gününde basit bir korse yardımıyla hastalar hemen ayağa kaldırılarak yürütülmeye başlanır, uzun süreli yatırılmaz. Hastaneden çıkan hastalar belli kurallara uyarak günlük yaşam aktivitelerine eskisi gibi devam edebilirler. İlk haftalarda geçirilen ameliyatın etkisiyle halsizlik, yorgunluk olabilir, sık sık dinlenme molaları vererek aktivitelerine devam etmelidirler. Hastanın belden öne ve yana doğru eğilmemesi, yerden bir şey kaldırırken dizlerini bükerek kaldırması, eğilirken, sağa ve sola dönerken, oturup kalkarken belden hareket yerine vücudunu blok olarak hareket ettirmesi önerilir. İlk üç ayda bisiklet kullanma, 6 ayda yakın temas gerektiren futbol, basketbol, güreş gibi sporları yapmaları istenmez. Ameliyat sonrası tüm hastalara sırt ve bel kaslarının esnekliğini ve gücünü arttıran egzersizleri ve özellikle yüzme sporunu öneriyoruz.