Sayfalar

5 Aralık 2010 Pazar

YENİ REKTÖR, YENİ UMUT, YENİ HEDEF...


Sevgili Manisalı Hemşerilerim,
Bu hafta konuğum yine üniversitemiz Beyin Cerrahisi bölümünden, çok sevgili hocam Prof.Dr.Mehmet Selçuki! Kendisi özellikle çocuk sinir hastalıkları ve doğumsal anomaliler konusunda deneyimli bir hocamızdır. Gelecek haftalarda da kendisi ile diğer doğumsal beyin ve sinir hastalıkları ile ilgili söyleşilerimiz olacak.
Bu hafta nispeten daha sık görülen bir hastalık olan omurga dediğimiz bel kemiğinin, kuyruk sokumu üzerindeki kısmının tam kapanmaması olarak açıklayabileceğim “spina bifida” hastalığı.
Spina bifida, yeni doğanlarda gözlenen bir hastalık olup, omurilikte meydana gelen bir gelişim bozukluğudur. Hamileliğin ilk ayında oluşur. Sonradan meydana gelen bir hastalık değildir. Bazı kaynaklarda bel açıklığı olarak da geçer. Omurilikteki gelişim bozukluğu nedeniyle, omurilik görevini tam olarak yerine getiremez. Omurilikteki hasara bağlı olarak bazı organlar görevini tam olarak yerine getiremez. Spina bifidalı hastaların bir bölümü yürüyebilirken bir bölümü yürüyemez. İdrar ve dışkı kontrolünü sağlayan sinirler hasarlı olduğu için buna bağlı sekonder hastalıkların gelişmesi muhtemeldir.
Bu konuda sizler için internette bir araştırma yaptım. Çok sayıda web sayfası var ve konu ile ilgili bilgi alınabilecek dernek mevcut. Yeni doğan bebeğinizde bel bölgesinde bir değişiklik, olmaması gereken bir yapı, morluk, şişlik görüyorsanız hemen hocamıza danışınız. Hastalıkla ilgili bu haftaki söyleşimden umuyorum faydalanırsınız. Hocama katkıları için çok teşekkür ediyorum.
Bu hafta benim açımdan en önemli değişiklik üniversitemiz ile ilgiliydi. Rektörümüz değişti ve Prof.Dr.Mehmet Pakdemirli yeni rektörümüz olarak görevine başladı. Kendisine başarılar diliyorum. Üniversitemizi Manisa için büyük bir şans olarak görüyorum. Bu nedenle de üniversite Manisalıya, Manisalı da üniversiteye sahip çıkmalı. Üniversite ile özellikle sanayimiz arasında daha önce kurulan ilişkiler artırılmalı, geliştirilmeli. Bizler de üzerimize düşeni yapmalıyız.
Bu hafta dokunmak istediğim son konu yine Manisaspor!
Aslında fark ettiyseniz uzun süredir bu konu hakkında yazmıyordum. Baktım alınanlar oluyor, dedim ki sen bildiğin konuda yorum yap. Ama ben de bir Manisaspor taraftarıyım. Takımımız yenildiğinde üzülüyorum. Öyleyse yorum yapma hakkım doğuyor. Yaklaşık 10 yıldır hem doktor hem de üroloji uzmanı yetiştiren bir eğitimciyim. Aynı oyuncu, ligin en kuvvetli takımlarını hem de evinde yeniyor ama kalkıp kendi eş kuvvetindeki takımlara yeniliyor. Ben bunu kabul edemiyorum. Yöneticiler oyuncu transferi yaptılar, sahamız güzel, hoca yetersiz görüldü (ki bence de öyleydi) değiştirildi. Değişmeyen bir şey kaldı o da beyin, yani algı. Benim önerim takıma psikiyatri desteği ve eğitimi gerekiyor. Bu konuda gerek Akıl Hastalıkları hastanesi ve gerek üniversite psikiyatristlerinden destek alınabilir diye düşünüyorum.
Dün gece Barselona ile Real Madrid maçını izleme fırsatım oldu. Şunu anladım ki futbolda çok basit 3 kural var: Koşacaksın, top sana değil sen topa gideceksin ve topu ayağında tutmayacaksın. Ha çalışmak mı? Onu saymıyorum. Çalışmadan olan bir şey var mı yaşamda?
Sağlıkta Gündem’i okuyun, sağlıklı yaşayın.

CBÜ Tıp Fakültesi Beyin ve Sinir Cerrahisi Uzmanı Prof.Dr.Mehmet Selçuki: Spina bifidalı hasta 48 saatte tedavi edilmelidir!

Konjenital Anomali ne demek?
Konjenital anomali, bebeğin anne karnında gelişmesi sırasında oluşan ve çocuk doğduğunda mevcut olan “gelişim kusuru” anlamına gelmektedir. Biz kendi aramızda bu terimi kullanıyor olmakla birlikte “doğumsal anomali” terimini de kulanmaktayız.

Sizin uzmanlık alanınız olan beyin cerrahisinde en sık görülen doğumsal bozukluklar nelerdir?
Beyin ve sinir cerrahisi alanından görülen konjenital anomalileri, anomalinin nerede görüldüğü ile ilgili olarak ayırmak uygun olur. Söz gelimi, omurilik ve beynin gelişmesi çok farklı ve önemli aşamaları kapsamaktadır. Omurilik gelişiminde önceleri bir tabaka halinde olan sinir dokusu daha sonra katlanarak kıvrılmakta ve orta hatta birleşerek bir boru oluşturmaktadır. Örneğin bu kapanmanın olamaması orta hat kapanma anomalileri gibi bir gurubun oluşmasına neden olur. Beyinin gelişimi sırasında görülen sorunlar da daha farklıdır.

İzninizle bugün sizinle Spina Bifida hakkında konuşmak istiyorum. Spina Bifida neden olur?
Spina bifida, omurgaların ayrık olması ve arka ortada birleşmemiş olması anlamına gelir. Spina bifidanın oluşmasında birçok farklı neden vardır, ancak bu nedenlerden hangisinin esas suçlu olduğu henüz belirlenememiştir. Bilinen en önemli suçlu, folik asit yetersizliğidir. Folik asit bir tür B vitaminidir ve yeşil yapraklı bitkilerin yapraklarında bulunur. Yapraklarda bulunuyor olması nedeni ile yaprak anlamına gelen “folia” bu maddeye ismini vermiştir. Folik asit denildiği gibi folat adı da kullanılmaktadır. Ayrıca, hamilelik sırasında maruz kalınan röntgen ışınları, kullanılan bazı ilaçların da spina bifidaya neden olduğunu bilmekteyiz. Burada özellikle belirtilmesi gereken önemli husus, spina bifida ile ilgili gelişim kusurunun hamileliğin 28. gününde oluştuğunun bilinmesidir. Yani bebekte spina bifida oluştuğunda, nerdeyse anne hamile olduğunu bile daha farkında değildir. Bu nedenle hamile kalma olasılığı olan kadınların bu konuda dikkatli olmaları ve sanki her an hamileymiş gibi önlem almaları uygun bir davranış olacaktır.

Genetik mi?
Genetik mi, sorusuna yanıt verirken eğer hücre içindeki genlerle ve DNA ile ilişki var mı diye soruluyorsa, tabii bir ilişki var demek gerekir. Ama soru esas olarak bu gelişim kusurunun kalıtsal olup olmadığı ise, kalıtsal olmadığını söylemek mümkündür. Spina bifidalı bazı aileler vardır. Bizler de bu tip aileleri izlemekte ve genetik haritalar çıkararak sorunun kaynağına inmek üzere çalışmalar yapmaktayız. Birinci bebekte spina bifida var ise, aynı ailenin ikinci bebekteki kötü şansı 30/1000 olmaktadır. Halbuki normal toplumda bu tip sorunların ortaya çıkma yüzdesi 1/1000 civarındadır. Spina bifidalı bir annenin aynı tip sorunlu bir bebeğe sahip olma olasılığı da yine 30/1000 civarındadır. Bu sonuçlara çerçevesinde bir kalıtımdan söz etmek mümkün olabilir.

Spina bifidalı bebekte ne yapılmalıdır, bulgular nelerdir?
Spina bifidayı, görünen yarası olanlar ve farklı belirtileri olanlar olarak ikiye ayırmak doğru olur. Zira her ikisinde de yapılması gereken işlemler farklı farklıdır. Eğer açıkta bir yara var ise bunun üzerinin hemen örtülmesi, bir sağlık kuruluşuna başvurulması ve daha sonra mümkün olan en kısa zamanda cerrahi girişimin yapılabileceği bir sağlık kuruluşuna gidilmesi gerekir. Eğer ciltte yara yok ama, gamze, kızarıklık, kıllanma gibi belirtiler var ise, bu takdirde olay acil olmamakla birlikte fazla uzatmadan cerrahi girişimin yapılabileceği bir sağlık kuruluşuna gidilmesi uygun olur. Ciltte açıklık ve yara olmaması, hasta yakınlarının rehavete kapılmalarına neden olmamalıdır. Zira ciltte bu tip belirtilerin olması, omurilik gelişiminde bir sorun olduğunun ipucudur ve mutlaka araştırılması, gerekiyorsa da, hiçbir sorun varmış gibi görünmemesine rağmen gerekli cerrahi girişim yapılmalıdır.

Spina bifida ile doğan bir bebeğin yaşamı boyunca karşılaşabileceği sorunlar nelerdir?
Bu sorunlar çok çeşitli ve spina bifidanın ciddiyeti ile doğrudan ilişkili sorunlardır. Eğer ağır bir spina bifida, myelomeningosel gibi bir gelişim kusuru ile sonuçlanmış ise bu bebeğin yürümesi, yaranın olduğu yerin alt tarafını idare edebilmesi, idrar ve büyük abdestini tutabilmesi ile ilgili önemli sorunlar ortaya çıkmaktadır. İdrar sorunları eğer layıkı ile eğilinmez ise böbreklerin zarar görmesine kadar varan bir sorunlar yumağı oluşturabilir. Bu nedenle bu tip hastaların ele alınmasında her ne kadar beyin cerrahi uzmanı öncelikle işin içinde gibi görünüyorsa da, üroloji uzmanı, ortopedi uzmanı, fizik tedavi ve rehabilitasyon uzmanlarından oluşan bir ekibin birlikte hareket ettiği bir ekip tarafından ele alınması hem gerekli hem de önemlidir.

Hastalık tek bir tip mi?
Hastalık doğal olarak gelişim kusurunun derecesi ile ilgili olarak bir çok tiplere ayrılıyor. Biraz önce de sözünü etmeye çalıştığım gibi açık olup görünen tipi olduğu gibi, kapalı olup bazı ipuçlarından kuşkulanarak araştırmamız gereken tipi de mevcut.

Önlenebilir mi?
Folik asid (folat) ilaçlarının spina bifidayı %72 nisbetinde önlediği bilinmektedir. Ancak, bebekte böyle bir sorunu olmaması çok önemli olduğundan, sadece folat alınarak, yeterli önlemin alındığını düşünmek doğru olmaz. Folat tabii alınmalı ancak, hamilelik sırasında ultrasonografi ile bebeğin gelişimi izlenerek bir sorun olup olmadığı araştırılmalıdır. Birinci bebekte sorun olduğunda ikinci bebek için bu tip önlemler daha kolay akla gelmekle birlikte, birinci bebek, böyle bir sorun düşünülmediği için biraz daha tehlike altındadır. O nedenle tüm hamileliklerin yakından izlenmesi ve Kadın Hastalıkları ve Doğum Hekiminin özellikle spina bifida yönünden bebeği ultrasonografi ile izlemesi gerekmektedir.

Gebelik esnasında fark edilebilir mi?
Evet, spina bifida, eğer bir kese içeriyor ise ki buna myelomeningosel diyoruz, gebelik sırasında ultrasonografi ile fark edilebilir. Ancak fark edilebilmesi için önce böyle sorunun olabileceğinin düşünülmesi ve özel olarak araştırılması gerekmektedir.

Gebelikte dikkat edilmesi gereken önlemler var mı?
Gebelikte dikkat edilmesi gereken hususlar, hamileyi izleyen Kadın Hastalıkları ve Doğum uzmanı tarafından kendisine belirtilir. Doğal olarak, sigara ve alkolün gelişmekte olan bebek üzerinde olumsuz etkisi vardır. Alkolün spina bifida oluşturduğunu biz, tavuk yumurtasında yaptığımız embriyo deneylerinde göstermiştik.

Akraba evlilikleri Spina bifida oluşumunu arttırıyor mu?
Akraba evliliği ile spina bifida arasında doğrudan bir bağlantı yoktur. Ancak akraba evliliği, başka nedenlerden dolayı genetik olarak tehlikeli bir birleşme olduğunda mümkün olduğu kadar yapılmamalıdır. Bir istisna olarak, spina bifidalı iki kişinin evlenmesi, genetik yükü arttıracağından bebeğin hamilelik sırasında daha yakından ve dikkatle izlenmesi gerekli olur.

Nasıl tedavi ediyorsunuz?
Aslında spina bifidanın tedavisi yoktur. Yapına girişimler, açıkta bunan ve dış ortam ile ilişkili omuriliğin olması gerektiği yere yerleştirilmesi ve orada gelişmesine devam etmesinin sağlanmasından ibarettir. Eğer yapılmaz ise, hastanın enfeksiyon ve menenjitten kaybedilme tehlikesi çok büyüktür.
Açık spina bifidaların mümkün olduğunda çabuk, en geç doğumu takip eden 48 saat içinde bize ulaşması gereklidir. Erken müdahale her zaman daha yararlı ve olumlu sonuçlar vermektedir.
Hastanın ameliyat sonrasında sakat kalması diye bir durum söz konusu değildir. Şimdiye kadar yaptığımız girişimlerde, hasta bize nasıl geldi ise ek bir sorun oluşmadan aynı durum içerisinde hastaneden gönderdik. Ancak, eğer kuvvet kaybı var ve bacaklarda hareketsizlik söz konusu ise ameliyat bacakların tekrar oynamasını sağlamaz ama hastanın mikrop kaparak menenjitten ölmesini engelleyebilir.