Sayfalar

23 Mart 2010 Salı

17 Şubat 2010 tarihli Sağlıkta Gündem Sayısı: BOY KISALIĞI

EDİTÖR YAZISI: BOY KISALIĞI; BESLENME ANA NEDEN!

Sevgili Manisalı hemşerilerim,
Bu hafta sizlere geçen haftaki konumuzun devamı olan bir konuyu gündeme getirdim. Hep vurguladığım, çabaladığım bir şey var: sağlıklı olmak için sağlıklı beslenmek ve mutlu yaşayabilmek en önemli faktörler. Bu nedenle her yaş grubunda sağlıklı beslenme hakkında bilgi vermeye çalışacağım. Bildiğiniz gibi geçen hafta okul çocuklarında sağlıklı beslenmeyi araştırdık. Uzmanlarımız sağlıksız beslenmenin boy kısalığına yol açabileceğini vurguladılar. Sizlerden de bu yönde sorular gelince bu hafta hemen boy kısalığını araştırdım. Merkez Efendi Devlet Hastanesi, eski adıyla Morris Şinasi, Çocuk Hastalıkları uzmanı Dr.Esra Ütük boy kısalığının ne olduğu, nasıl tanı konulduğu hakkında sorularımı yanıtladı. Üniversitemizde Çocuk Hastalıkları, Endokrinoloji ve Metabolizma Yan dal Uzmanı sayın Prof.Dr.Betül Ersoy ise boy kısalığına nasıl yaklaşıldığı ve tedavi şekilleri hakkında bilgi verdi.
Boy kısalığı sorunu anne karnında başlamaktadır. Yeterli beslenemeyen anne adayları bebeğin de gelişimini olumsuz etkiler. Doğumdan sonra ise bebeğin dengeli beslenmemesi, sevgi ortamında bulunmaması boy kısalığını etkileyen faktörlerdendir. Büyüme hormonlarındaki eksiklik de boy kısalığının en önemli sebebini oluşturur. Ancak tedavi gerektiren yani hastalığa bağlı boy kısalığı sadece %15 düzeyindedir. Bebeğin gelişimi ve boyu doktor tarafından düzenli takip altında olmalıdır. Eskiden sağlık ocağı hemşireleri ve ebeleri çok düzenli bir şekilde çocukların gelişimini kontrol etmekteydiler. Yeni yapılanan aile hekimliği sisteminde nasıl olacak bilmiyorum. Siz en iyisi Sağlıkta Gündemi takip ederek, bu bilgilerle kendi kontrollerinizi yapınız. En ufak bir sorun varsa hemen aile hekiminize başvurunuz. O sizleri en iyi şekilde yönlendirecektir.
Boy kısalığı aslında bir gelişme bozukluğunun en göze çarpan kısmı. Yol açan en önemli neden ise açlık! Hem maddi hem de ruhi açlık, yani sevgisizlik. Bu nedenle sağlıklı bir nesil için çocuklarımızın beslenmesine önem vermeliyiz. Her zaman söylüyorum, mümkün oldukça kutu ve hazır pakette sunulan yiyecek ve içeceklerden uzak durun ve çocuklarınızı da uzak tutunuz. Burada dayanması veya korunması için pakete girmiş, peynir gibi ürünlerden bahsetmiyorum. Gazlı, katkı maddesi içeren içecek ve yiyeceklerden bahsediyorum. Her mevsim hangi meyve ve sebzeler varsa onlardan yenilmeli, mevsim dışı olanlardan kaçınılmalı. Ruhi açlık ise bambaşka bir konu. Geçen hafta Ruh Hastalıkları Hastanesi Başhekimi Dr.Ahmet bey ile tanıştım. Ne mutlu ki çocuk Psikiyatrisi ile ilgilenen uzmanlarımız var. Onlarında desteği ile çocuklarımızı ruhen nasıl iyi besleyebiliriz konusunu önümüzdeki haftalarda araştıracağım. Bu konudaki sorularınızı bekliyorum. Siz en iyisi mi uzmanlarımızın önerilerini aktarıncaya kadar benim önerilerime kulak verin: çocuklarınızı bol bol sevin, onları birazda olsa şımartın. Büyüklerimizin, ninelerimizin beslediği gibi doğal besinlerle besleyin onları. Böylece hiç olmazsa zarar vermemiş oluruz. Haftaya konumuz ŞAŞILIK!
Sağlıkta Gündemi takip edin sağlıklı kalın.

Moris Şinasi Çocuk Hastanesi Uzmanı Dr.Esra ÜTÜK: Boy Kısalığında Doğru Tanı Koymak Çok Önemli

Boy kısalığı nedir?Boy kısalığı, çocuğun boyunun cinsiyete, yaşa ve ülkelere göre belirlenen standart çizelgelerde normalin %3’ ünün altında olması şeklinde tanımlanır.
Çocukluk çağında boy uzamasında görülen aksamalar çoğu kez önemli bir sağlık sorunu veya önemli bir problemin habercisidir. Boy kısalığı tanımına uymayan, ancak anne-babanın ya da çocuğun daha uzun boy beklentisi nedeniyle boy kısalığından yakınma ile başvurusu sık rastlanan bir durumdur. Bu yüzden boy kısalığına yaklaşımın ilk koşulu boy kısalığını doğru bir biçimde tanımlamaktır.

Boy kısalığının nedenleri ve yol açan faktörler nelerdir?
Büyüme, doğum öncesi ve sonrası pek çok iç ve dış faktörlerin etkisindedir. Buna göre; boy kısalığını tedavi gerektiren ve gerektirmeyen olarak ayırmak mümkün. Tedavi gerektirmeyen kısalıklarda neden genellikle ailesel veya yapısaldır. Kısa ebeveynli bir aileden doğan ve ortalamadan daha kısa olması beklenen çocuklar ailesel boy kısalığı olarak kabul edilebilir. Yapısal boy kısalığı da normal bir büyüme türüdür. Fizyolojik gelişimde gecikme vardır ve hastalık değildir. Genellikle ailede çocukluk dönemi sırasında ergenlik veya büyüme gecikmesi olan (geç adet olan anne ya da sakalları geç çıkan baba veya 20’ li yaşlarda boyu uzayan baba gibi) ancak sonuçta oldukça normale yakın bir boya ulaşan aile bireyi öyküsü vardır. Sebebi belirlenemeyen (idiyopatik) dediğimiz boy kısalığı da olabilir. Bunlarda da neden bulunamadığı için tedavi uygulanmaz.

Bu durumda tedavi edilebilen boy kısalığı var mı?
Hormonal bozuklar, iskelet hastalıkları, beslenme bozuklukları, kronik hastalıklar, kısa boy sendromları ve psikososyal nedenlere bağlı gelişen boy kısalıkları tedavi edilebilmektedir.

Bu nedenlerden ülkemizde en çok görülenleri hangileridir?
Yapısal veya ailevi kısalık toplumumuzda en sık görülen boy kısalığı nedenidir. Bunu beslenme bozukluğuna bağlı görülen gelişme geriliği izler. Sağlıklı büyümenin ilk koşulu sağlıklı beslenmektir.

Boy kısalığının toplumda görülme sıklığı nedir?
Boy kısalığı toplumda %3-15 oranında görülür. Bunların %80-85’i normal kısa boyluluk olarak değerlendirilir. Patolojik, yani tedavi ihtiyacı olan grup ise %15-20’dir.

Boy kısalığına yol açan psikososyal nedenleri anlatabilir misiniz?
Çevresel psikolojik koşulların iyi olmadığı durumlarda çocuklarda büyüme duraklar. Evde üvey anne ya da baba olması, ebeveynlerde madde bağımlılığı veya psikolojik sorunların olması gibi durumlarda çocuklarda büyümede yavaşlama görülür. Bu çocuklar daha süt çocukluğu dönemindeyken hırçın ve iştahsızdır, kilo almaları yetersizdir. İki yaşından sonra da boy uzamasında duraklama ön plana çıkar. Aşırı su içme, pis yerlerden su içme, yiyecek aşırma gibi davranış bozuklukları görülebilir. Genellikle beslenmesinde de hatalar olan bu çocukların bulundukları ortamda beslenmeleri düzeltilse bile büyümedeki bozukluğun düzeltilemediği, buna karşın ortam değişikliği ile gelişmede düzelme sağlandığı görülmüştür.

Ortalama boyu hesaplamak için basit bir formül verebilir misiniz?
Ortalama boyu hesaplarken her toplumun kendi standartlarına göre kadın ve erkek boyu arasındaki fark göz önüne alınmalıdır. Bu fark Türk Toplumu için 13 cm’ dir. Ortalama boy; kız çocuklar için (Baba boyu-13cm)+ Anne boyu / 2, erkek çocuklar için (Anne boyu + 13cm) + Baba boyu / 2 formülleriyle hesaplanır.

TEDAVİ GEREKTİREN BOY KISALIKLARI




















1.Hormonal Bozuklar
Tiroid (Guatr) hormonu eksikliği
Büyüme hormonu eksikliği
Raşitizm (Kemik erimesi)
Diyabet (Şeker) Hastalığı

2.İskelet Hastalıkları

3.Beslenme Bozuklukları
Demir eksikliği
Çinko eksikliği
Kanser kaşeksisi (zayıflığı)
Protein-enerji malnütrisyonu(ishale yol açan hastalıklar)

4.Kronik hastalıklar (Kalp ve dolaşım sistemi, karaciğer, böbrek, sindirim sistemi, solunum sistemi, metabolizma hastalıkları)

5.Kısa Boy Sendromları (Turner, Noonan, Trizomi 13,18,21)

6.Psikososyal Nedenler-Sevgisizlik


Prof. Dr. Betül Ersoy: BOY KISALIĞI ÇOCUĞUN SAĞLIĞININ BOZULDUĞUNU GÖSTERİR

Boy kısalığını nasıl değerlendiriyoruz?

Öncelikle boy, çocuğun büyümesini gösteren bir parametredir. Çocuğun normal büyümesi, yani çocuğun boyunun normal sınırlar içerisinde olması çocuğun fiziksel ve ruhsal sağlığının iyi olduğunun en önemli göstergelerinden biridir. Büyümenin en iyi şekilde değerlendirilebilmesi için çocuğun doğumdan itibaren boy ve kilosunun düzenli olarak izlenmesi gerekir. Ölçülen bu değerlerin persantil eğrileri denilen çizelgede değerlendirilmesi gerekir. Boy uzaması ve büyüme, dinamik ve değişken bir süreç olduğu için belirli zaman aralıkları ile takip edip değerlendirmeyi buna göre yapmak gerekir. Burada Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Uzmanı ve Aile Hekimlerine önemli işler düşmektedir. Çünkü, büyümede duraklama olması, yani boyun yaşına göre gereken düzeylerde uzamaması çocuğun sağlığının bozulduğunu gösterir. Bu bozulma sadece hormon hastalıklarına bağlı olmayabilir. Öncelikle bu tip hastalıkları dışladıktan sonra hormon hastalıklarına bağlı olup olmadığını araştırmak gerekir.

Çocuğun gelecekteki boyu, doğum kilosu ve boyundan etkileniyor mu?
Doğum kilosu ve boyu çocuğun boyunu özellikle erişkin boyunu belirleyen önemli bir faktör değildir. Yapılan çalışmalarda çocuğun iki yaşındaki boyu ile erişkin boyunun ilişkili olduğu saptanmıştır. Başka bir deyişle çocuğun erişkin boyu iki yaşındaki boyunun iki katı olarak düşünülmektedir. Bu durum iki yaşından sonra büyüyene kadar her şeyin düzgün gitmesi ile ortaya çıkacaktır. Araya giren bir hastalık bu ilişkiyi bozabilmektedir.
Doğum kilosu ve boyu hamilelik haftasına göre düşük kilo ve boyda doğan bebekler için önemlidir. Örneğin 39 haftada doğan, normalde 50 cm ve 3,5 kg olması gereken bir bebek, daha kısa boylu ve 2.5 kg ağırlığında doğarsa ileride büyük sorunlar yaşayabilir. Bu çocukların bir kısmı iki yaşına kadar hızla büyüyerek yaşıtlarının boyuna ulaşırlar. Ancak bu dönemde şişmanlayarak daha sonraki yaşlarda metabolik sendrom adı verilen bir bozukluk için aday bir birey haline gelirler. Bir kısmı ise hızla büyüyemez ve yaşıtlarının boyuna ulaşamayıp kısa boylu çocuklar olurlar.
Hamilelikte annenin sigara ve alkol alması çocuğun boyunu etkiliyor mu?
Özellikle sigara kullanımı çocuğun anne karnında büyümesini etkiliyor ve biraz önce bahsettiğim hamilelik haftasına göre küçük doğan bebeklerin ortaya çıkmasına neden oluyor.
Hamilelikte alkol kullanımının etkisi alınan alkolün miktarına bağlı olarak değişmektedir. Az miktarda ve zaman zaman alınan alkol etkili olmamaktadır. Çok miktarda alınan alkol sadece çocuğun küçük doğmasına değil, çocukta pek çok doğumsal bozukluğun ortaya çıkmasına neden olur.

Tedavi ile boy 'uzatılabiliyor' mu?
Boy kısalığı ile gelen bir çocukta tedavi başlamak için bazı tanısal şartların olması gereklidir. Yani “bu çocuk kısa boylu, hemen hormon tedavisi başlayalım, boyunu uzatalım” diye bir şey söz konusu değildir. Çocuğun boyunu uzatmanın en etkili şekli büyüme hormonu tedavisi kullanmaktır. Biz öncelikle hormon hastalığı dışında bir hastalık saptamıyorsak çocuğun büyüme hızını izleriz. Daha önce belirttiğim gibi boy uzaması daha önceden bir hekim tarafından izleniyorsa bizim için büyük kolaylık. Ancak böyle hasta bulamıyoruz desem yanlış söylemiş olmam. Çocuğun yaşı küçük ise ve ergenlik belirtileri yoksa en az bir yıl, yaşı büyük ve ergenlik başlamışsa altı ay çocuğu izleyip, büyüme hızı yetersiz ise büyüme hormonu uyarı testleri yapıyoruz. Değerlendirme için en az 2 test yapmak zorundayız. Ancak bu testler sonucu büyüme hormonu tedavisi başlarız.

Tedaviyle ne kadar uzama sağlanıyor?
Tedaviye ne kadar erken başlanırsa o kadar çok uzama elde edebiliyoruz. Beş yaşından önce tedaviye başlamıyoruz. Bazı çocuklarda büyüme hormonu eksikliği bellidir ve tedaviye doğumdan itibaren başlarız. Bu hastaların doğumdan sonraki belirtileri boy kısalığı değil, uzun süren açlıkla kan şekeri düşüklüğüdür.
Büyüme hormonu pahalı bir ilaçtır ve tedavisi uzun sürer. Bunun değerinin bilinmesi gerekiyor. Tedavi sonucu kızları 165 cm, erkekleri 175 cm’e kadar uzatabiliyoruz. Ancak devlet erkekler 165 cm, kızlar 155 cm’e ulaşınca tedavi giderini ödemiyor.

Spor yapmak etkili mi?
Spor yapmak boy uzatıcı olarak herkes için etkili, büyüme hormonu tedavisi alanlarda da etkili. Çünkü yapılan spor, herkeste büyüme hormonu salgısını arttırıyor. Çocuklarda boyu uzatıyor. Büyüklerde başka etkileri de var. Büyüme hormonu yağları yıkan bir hormondur, zayıflatır. Kemik kütlesinin gelişimine katkıda bulunur. Cildin yapısındaki kollajeni arttırarak yaşlanmayı önleyici etkiye sahiptir.

Türkiye'de ortalama kadın ve erkek boyu ne kadar?
Türkiyede ortalama erkek boyu 172 cm, ortalama kadın boyu 160 cm civarındadır. Yeni nesil daha uzun gibi görünmesine karşın ortalama boyda çok fazla bir değişiklik görülmemektedir.

Çocuklar yılda kaç cm uzarlar? Boyları tahmin edilebilir mi?
Çocukların uzamaları yaşlarına göre değerlendirilmelidir. Çocuğu değerlendirmenin en iyi yolu başlangıçta da söylediğim gibi bazı standartlar ve eğriler kullanarak değerlendirmektir. Ancak 4 yaşından önce yılda 7 cm’den az, 4-6 yaş arası 6 cm’den az, altı yaş-ergenlik arası yılda 4.5 cm’den az büyüyorsa yetersiz büyüme olarak kabul edilmelidir. Tahmini erişkin boy kemik yaşına göre hesaplanabilir. Ancak bunlar bazı matematiksel formüllere göre hesaplanmaktadır. İnsan matematik değildir. Çok doğru olması mümkün değildir.