Sayfalar

27 Mayıs 2010 Perşembe

Celal Bayar Üniversitesi, Tıp Fakültesi Genel Cerrahi Uzmanı Prof.Dr.Hasan Aydede: Guatr başka, kanser başka!

Tiroit bezinin görevi nedir?
Tiroit bezinden salgılanan hormonlar vücut için çok önemlidir ve her bir hücremizin çalışma hızının ayarlanmasında rol oynarlar. Günümüzün tıbbi olanakları ile kandaki tiroit hormonu seviyelerini ölçerek tiroit bezinin nasıl çalıştığını anlayabiliyoruz.

Tiroit kanserinin bulguları nelerdir?
Tiroit kanseri tanısı alan hastalarda doktora gitmelerini sağlayan temel şikayet tiroit bezinde nodül yani yumru, kitle ele gelmesidir. Tiroit bezinde nodül saptanması ayni zamanda iyi huylu bir hastalık olan guatrda da görülmektedir. Bu nedenle tiroit bezinde nodül olan hastalarda bu yumrunun iyi huylu mu yoksa kötü huylu mu olduğunun araştırılması gereklidir.

Nasıl tanı koyuyorsunuz?
Tiroit bezinde nodül saptanan hastalarda öncelikle tiroit bezinin nasıl çalıştığı araştırılmalıdır. Bu nedenle olgularda ilk olarak kandaki tiroit hormonu seviyelerini ölçüyoruz.
Bu ölçüm sonucu bezin az çalıştığı (hipotiroidi) veya çok çalıştığı (hipertroidi veya zehirli guatr) durumlarda öncelikle ilaç tedavisi ile kan hormon seviyelerinin normale dönmesini sağlıyoruz. Hormon seviyesi normal olan hastalara derhal tiroit ultrasonografisi uyguluyoruz. Bu tektik bize tiroit bezinde nodül olup olmadığını ve eğer varsa nodülün özellikleri hakkında da çok önemli bilgiler sağlamaktadır, nodülün içinin dolu olması, çevre sınırının düzensiz olması gibi bulgular bizim için risk ifade etmektedir. Bu bilgilere göre şüpheli olan nodüllerden iğne ile hücre almaya karar vermekteyiz. Tiroit ultrasonografisindeki önemli bir nokta da yapan kişinin deneyimli olmasıdır.

Biyopsi ağrılı ve sıkıntılı bir işlem mi, biyopsi sonucu hastanenizde ortalama kaç günde çıkıyor?
Tiroit bezindeki şüpheli görünen nodüllerden iğne batırarak hücre alıyoruz bu işleme ince iğne biyopsisi adı verilmektedir ve daha sonra bu hücreler bu konuda uzman hekimler tarafından değerlendirilerek kanser şüphesi olup olmadığı ortaya konulmaktadır. Bu hücre alma işlemi ultrason eşliğinde yapılırsa doğru tanı şansı artmaktadır çünkü iğneyi batıran kişi iğnenin ucunu risk içeren alana doğru daha iyi yönlendirebilmektedir.
İnce iğne biyopsisi ciddi anlamda ağrılı bir işlem değildir, örnek vermek gerekirse kalçadan yapılan bir iğneden daha fazla ağrı duyulmaz. Bu aşama zaman isteyen bir süreçtir, bu süre bizim hastanemizde ortalama bir haftadır.

Tiroit kanserine yol açan nedenler nelerdir?
Maalesef tiroit kanserine yol açan nedenleri tam olarak bilmiyoruz. Ancak bazı risk faktörlerinden söz edebiliriz. Tiroit kanserlerinin bazı tiplerinde çok net bir şekilde genetik yatkınlık söz konusudur. Örneğin tiroit papiller kanserlerin %7 kadarı medüller kanserlerin de %25 kadarı aileseldir. Ailesinde anne, baba, kardeş gibi birinci derecede yakınlarında tiroit kanseri bulunan kişilerde çok dikkatli olunmalıdır.
Tiroit kanseri için bir başka riskte özellikle çocuklukta baş boyun bölgesine radyasyon uygulanmış olmasıdır. Çernobil nükleer kazasından sonra bu bölgede tiroit kanseri görülme sıklığı 60 kat artmıştır.
Tüm bu bilgiler hastalarımızı korkutmamalıdır, tiroit kanseri günümüz tıbbi olanakları ile etkin şekilde tedavi edilebilen, hastaların önemli çoğunluğunun tamamen iyileştiği bir kanser türüdür.

1 yorum: