Sayfalar

27 Mayıs 2010 Perşembe

Astım ve Alerji

Sevgili Manisalı Hemşerilerim,
Bugün “hemşireler haftası”nın ilk günü. Bu nedenle tüm hemşire arkadaşlarımın gününü kutluyorum. Çok zor, meşakkatli bir meslektir. Daha gencecik yaşta hayata atılıp para kazanmaya başlarlar. Yaşamda en zor şey yokluğu değil, gücü idare etmesini bilmektir. Dahası kendimizin bile iğrendiğimiz, hastalıklı kötü hallerinde hep onlar yanımızdadır. Üstelik çok zor çalışma şartları altında çalışmaktadırlar. Gününüz kutlu olsun. Maalesef bu sayfa siyaset sayfası olmadığı içinde sorunlarınızı daha fazla dile getiremiyorum. O da diğer sayfaları çıkaran gazeteci arkadaşlarımın görevi.
Ben sizlere bu hafta “astım ve alerji” hakkında bilgi vermek istiyorum. Bahar günlerinde özellikle de şehrimizde aşırı polen oluyor. Geçen haftalarda ara sıra yağan yağmur bizi çok rahatlattı. Bu nedenle de çok fazla alerji olgusu görülmekte. Üniversitemizde bu konuda oldukça deneyimli, iki uzman arkadaşım var. Prof.Dr.Hasan Yüksel, çocuk alerji uzmanıdır ve enerjisi, çalışkanlığı ile sadece şehrimizde değil, ülkemizde tanınan, bilinen bir meslektaşımdır. Bizlere çocuklarda astım ve alerji ile ilgili değerli bilgiler verdi. Diğer yandan Doç.Dr.Cengiz Kırmaz’da erişkinlerde alerji uzmanıdır. Her iki meslektaşımda her türlü alerji testlerini şehrimize kazandırarak büyük bir açığı kapatmaktadırlar. Daha 5-10 yıl önce bu tür yakınması olan hastalarımız İzmir’e defalarca gidip gelmek zorunda kalıyorlardı. İki meslektaşıma da sayfama verdikleri değerli katkıları nedeniyle çok teşekkür ederim.
Alerji olayını aynı damlayan bir musluğun altındaki boş bir bardak gibi açıklayabilirim. Damladıkça bardak dolar ancak sadece son bir damladır taşıran. Yıllar içinde hiç alerjiniz olmayabilir ama bu bundan sonra olmayacak anlamına da gelmez. Son bir olay, alerjen bir durum veya madde sizde tetik çekebilir. Bundan sonra vücutta bir takım zincirleme olaylar meydana gelir. Bu burnunuzun damlaması, vücudunuzda çeşitli kaşıntılar ve pembe-kırmızı kabarmalar şeklinde olabilir. Bazen ise çok daha şiddetli olup nefes borunuzu tıkayıp soluk almamızı engelleyebilir ki bu durum acil müdahale gerektirir.
Özellikle bazı ağrı kesiciler veya antibiyotiklerden sonra vücutta kabarma şeklinde alerji olur ki bu durumda kısa sürede bir doktora başvurabilirsiniz. Bazen bir böcek veya arı sokması da alerji yapabilir. Her bir durumda da eğer kişi bilincini yitirmeye başlıyorsa, mantıksız davranıyorsa veya nefes almakta zorluk baş gösterdiyse hemen bir acil servise gitmeli veya 112’yi aramalısınız. Onun dışında bugüne kadar olmadı ama benim gibi sarışın ve açık tenlilerde daha çok görüldüğünden yola çıkarak hep alerjiden korkmuşumdur. Kırda, açık alanda çok bulunduğumuzdan bir böcek veya arı sokması olayına karşın her zaman yanımda alerji merhemi taşımaktayım. Size de “her ihtimal” öneririm. Ne tür, nasıl bir ilaç uygundur onu da doktorunuza danışın lütfen. Ve asla doktor onayı olmadan, bilir-bilmez, “Mehmet amcaya, Ayşe’ye çok iyi gelmiş” gibilerinden aslı astarı olmadan ilaç kullanmamanız gerektiğini de bu vesileyle hatırlatırım.
Bu arada ben hep doğaya yakın yaşamayı yeğlediğim için “Yeni Manisa” bölgesindeki bahçeli evlerde oturdum ve hala da orada yaşıyorum. İğdeler, hanımeliler açtı, mis gibi kokuyor sitemiz. Acaba bunları toplayıp güzel koksun diye evimize koymak alerjiye neden olabilir mi diye düşündüm. Uzmanımız Dr.Cengiz Kırmaz beni ve tabii ki sizleri de bu konuda rahatlattı. Bu tür çiçeklerin polenleri çok iriymiş ve nadiren alerjiye neden oluyormuş. Sizin anlayacağınız güzel çiçeklerimizi koklamaya devam.
Sağlıkta Gündem’i okuyun sağlıklı kalın.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder