Sayfalar

8 Nisan 2010 Perşembe

CBÜ Tıp Fakültesi Genel Cerrahi Uzmanı Doç.Dr.Eray KARA: HAYVANSAL GIDA KOLON KANSERİNİ TETİKLİYOR!

Kolon kanserinden korunmak için sizin önerileriniz nedir?
Evet, birçok kanser türünde olduğu gibi kolon kanserinden korunmak da mümkündür. Bunun için:
•40 yaş üzerinde en az bir kere kolonoskopi yapılmalı ve her iki ya da üç yılda bir tekrarlanmalı
•Kanser öncüsü oluşumların (polip vb.) varsa çıkartılarak histopatolojik değerlendirme yapılmalı
•Kolon kanserine neden olabilecek kalıtsal hastalıkların (İltahabi bağırsak hastalığı, Ailesel Adenomatöz Polipozis Koli Hastalığı vb.) erken yaşta tanınmalı, hastalıkla mücadele ve önlem protokollerin profesyonel ekiplerce uygulanmalı
•Yüksek hayvansal yağ ve kırmızı etin, et içeren diyetlerin kolorektal kanser riskini arttırdığı saptanmıştır. Diyet önlemleri içerisinde az yağlı ve bol lifli (sebze, meyve, tahıllar gibi) gıdalar alınmalı, günde en az 2, 2.5 lt su içilmelidir. Özellikle yeşil çayın (epigallocatechin adlı aktif madde içerir) kanserden koruyucu etkisi üzerinde güncel çalışmalar mevcuttur.
•Diyete selenyum, omega-3 yağ asidi ve kalsiyum eklenmesi ile kolon, akciğer ve prostat kanseri görülme oranlarını azaldığı bildirilmiştir.
•Aspirin, İbuprofen, Naproksen ve Proksitam gibi özellikle romatizma hastalıklarında kullanılan non-steroid antiinflamatuar (NSAİ) grubu ilaçların kolon kanserinde koruyucu etkisi olduğu gösterilmiştir.
•Düzenli egzersiz yapmanın da bağırsak çalışmasını düzenleyerek kolon kanseri görülme oranını azaltmaktadır.

Kolon kanserinin Tedavisi var mı?
Kolon kanserinin temel tedavisi cerrahidir. Radyoterapi ve kemoterapi bazı hastalarda cerrahiye ek olarak ameliyat sonrasında uygulanmaktadır. Erken tanı ve tedavi durumunda %80-90 olguda hastalar normal sağlığına kavuşarak uzun bir süre hastalıksız yaşam yaşayabilirler. Tanı geç evrelerde konursa şifa şansı %40-50’ye kadar düşer. Kolon kanserinin cerrahi olarak tam şifa ile (kür) tedavisi için onkolojik cerrahi prensiplere titizlikle uyulmalıdır.

Ameliyatı kısaca anlatabilir misiniz?
Ameliyatın tipi hastalığın yerine ve büyüklüğüne bağlı olarak değişir. Hastaların çoğunda bağırsakların bir kısmının alınması (kısmi kolektomi) şeklinde bir yöntem uygulanır.

Kolostomi hakkında bilgi verir misiniz?
Çoğu vakada kolonun tümörlü kısmı çıkarıldıktan sonra geri kalan hastalıksız kısımlar birbirine bağlanarak (anastomoz) normal fizyolojik bütünlük sağlanır. Eğer kalın bağırsakların sağlam kısımları birbirine radyoterapi, hastalıklı dokunun tam olarak çıkartılamaması veya güvenli bir anastomozun sağlanamaması gibi nedenlerden ötürü bağlanamazsa “kolostomi” denilen bir işlem ile karın duvarı ile kalın barsağın uç kısmı ağızlaştırılarak dışkı içeriğinin buradan dışarı atılması sağlanabilir. Karın duvarındaki bu alana bir torba takılarak dışkının bu torbada birikmesini sağlanır. Kolostomi geçici veya kalıcı (%10-15) olabilir.
Kolostomi hem fikren hem de fizik açıdan hastada hastalığından öte psikolojik travma yaratmaktadır. Bu nedenle ameliyat öncesi özellikle hastaların bu konuda bilgilendirilmesi, gereğinde bir psikiyatristten yardım alarak hazırlanmaları özellikle önemlidir.

Ameliyat sonrası yapılması gerekenler nelerdir?
Ameliyat sonrası tekrarlayan kanserler en sık ilk 2-2.5 yıl içinde tesbit edilir. Takip bu dönemde daha sık olmakla birlikte en az 5 yıl yakın izlem gereklidir.

Kemoterapi hakkında bilgi verir misiniz?
Diğer kanser türlerinde olduğu gibi kolon kanserli hastaların da tanı, tedavi ve takip süreci başta cerrah olmak üzere, radyolog, psikiyatrist, hemşire, radyasyon onkoloğu ve medikal onkolog olmak üzere birçok hekimden oluşan bir ekip tarafından yönlendirilir. Bu ekipteki her hekimin rolü farklıdır ve birbirinden daha az önemli değildir. Hastalığın tanı, tedavi ve takip sürelerinde farklı hekimler farklı zamanlarda tedaviye önderlik edebilirler. Ameliyat sonrası dönemde uygulanacak ek tedavi protokollerinde onkologların yönlendiriciliğinde aynı ekip sorumluklarını icra etmeye devam eder.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder