Sayfalar

10 Mart 2010 Çarşamba

Prof.Dr.Erol Mir: Genç akademisyenler korkusuz olmalıdır!


Hocam öğrenciliğinizi de sayarsanız bu hafta sonu kaçıncı Tıp Bayramınızı kutlayacaksınız?
38. Tıp bayramını kutlayacağım.
Tıp Bayramı ile ilgili ilginç bir anınızı anlatabilir misiniz?
Ögrenciliğimizde bir patoloji hocamız vardı. Çok aksi, alaycı, notu kıt, problemli bir hoca idi. Futbolu severdi ve amatör kümede çok kısa dönemde oynamış olduğunu söylerdi. Bir tıp bayramında öğrenciler, hocalarla bir öğrenci takımı arasında futbol maçı düzenlemek istemişler ve hoca takımı kurmak için hocalara gitmişler. Bizim hoca istememiş ama arkadaşlar onun eski dönemlerini biraz şişirerek hatırlatmışlar. O zaman tamam demiş 14 mart günü maç başlamış. Bizim öğrenciler maç yapıyoruz havasında başlamışlar hocaya bindirmeye; faul üstüne faul, hoca vaziyeti çakmış ve hemen yöneticiye seslenip maçtan çıkmış ve etrafına “ulan beni harcayacaktı bunlar, iyi ki kaçtım” demiş. Daha sonra derslerde ben bir defa tongaya bastım ikincisi yok diye hem güler hem de en sert futbolcuları teşhir eder dalga geçerdi.
Genel anlamda Türk Tıbbı hakkında düşüncelerinizi öğrenebilir miyiz? Türk tıbbı her geçen gün daha ileriye gitmektedir. Ancak son zamanlarda verilen tıp eğitiminin kalitesini yükseltmek amacıyla yapılan bazı girişimler eğitimin kalitesini düşürecek sonuçlar doğurmaktadır. Burada tıp eğitiminin genel çizgilerinin çizilmesi yararlıdır ancak eğitimin müfredata dayalı olması üniversite anlamını lise düzeyine indirgemektedir.
Üniversite eğitiminin öğrenciye kazandırmasını istediğimiz; kişinin sınırlayıcı olmayan düşünce boyutunu kazanması, araştırıcı olması, teknoloji yaratan yaratıcı kişilik yapısının yer etmesidir. Bütün bunlara rağmen eğitim verdiğimiz genç hekimler dünya standartlarına yakın düzeyde olmaktadırlar. Ülkemiz tıbbında olumlu olan noktalar: çocuklarımızın sağlığının devlet garantisi altında olmasıdır. Sağlık hizmetleri tek elde toplanmaktadır. Tam gün çalışma ile hizmet iyileştirmesi yapılması düşünülmüştür. Olumsuz yönler ise tıbbi denetleme sisteminin olmaması, hastaların istismarının olabileceğinin yeterince düşünülmemesi, getirilen tam gün çalışma ile hekimlerin gerçek anlamda mali olanaklara kavuşmamış olmasıdır. Kamuda görevli hekimlerin sigortalanmasının kurumlarca yapılması gerektiğini düşünmekteyim zira hekimin yaptığı hizmetin bedelini kurum almaktadır. Hekime prim verilmiş olması ileri sürülse de burada aslan payının hastanenin döner sermayesi tarafından alındığı hatırda tutulmalıdır.
Belirttiğiniz sorunlara çözüm önerileriniz var mı?
Çözüm olarak iyileştirilmiş hekim maaşları, kurumlar tarafından hekimin sigortalanması, kurum dışı ve gizli özellikli kişilerce kurumların denetlenmesi, özgür eğitim, geliştirilmiş bütçe olanaklarını sayabilirim. Üniversitelerin ve yöneticilerinin sıkı denetimi, çok sık görülen keyfi davranışların; anında, başka kişilere zarar vermeden önlenmesi gerekmektedir. Özellikle genç akademisyenlerin korkusuzca davranmalarının bilime katkı sağlayacağını düşünmekteyim.
Genç hekimlere öneri olması açısından iyi “bir doktor” da olmazsa olmaz özellikleri sayabilir misiniz?
İyi doktorda mutlaka insan sevgisi, paylaşma duygularının gelişmiş olması, mesleğe karşı sevgi ve yaşam modeli olması, özveri, karşılıksız hizmet, bitmeyen eğitim, toplumun geleceğini planlama yetisi olmalıdır. Toplum hekimi gibi olaylara yaklaşım, çözümcü olmak, toplumla iç içe olmak çok önemli.
Tecrübenize dayanarak sağlıklı yaşamla ilgili halkımıza önerileriniz?
Sağlıklı yaşam için dikkat edilmesi gerekli olan şeyler şöyle sıralanabilir:
1.İyi beslenme; burada amaç pahalı gıda maddeleri olmamalı. Bilindiği gibi ülkemiz yiyecek bakımından oldukça zengin, bilinçli beslenmeyi kast ediyorum.
2.İyi dinlenme
3.Çevreyi temiz tutma ve temiz ortam da yaşama
4.Yaşına uygun spor faaliyetleri, bu konuda belediyelere baskı yapma
5.Sağlık kontrollerinin yapılmasını planlama
6.Diş sağlığına önem verme
7.Toplum ile uyum ve ruh sağlığını koruma, insanlarla iyi iletişim kurmak
8.Son zamanlarda yaşlanma ile ilgili hastalıklarda artış mevcut, koruyucu olarak kitap okumayı kolaylaştırmak için kütüphaneleri daha aktif hale getirmek.
Hocam sayfamıza katıldığınız için çok teşekkür ederim. Önümüzdeki hafta “Yaşlılar Haftası”. Bu nedenle sizin de değindiğiniz yaşlılıkta sağlığı ele alacağımı bu vesile ile hatırlatırım.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder